Neden Yazamıyorum?

Blogların popüleritesini kaybetmesine neden olan bir çok sebep sayılabilir. Herkesin aklına ilk gelen sosyal ağlar en önemli sebep olarak gösteriliyor. Doğrusu, 2004-2008 yılları arasında altın yıllarını yaşayan blogların bu denli kan kaybedeceğini düşünmemiştim. Bu konu hakkında yerli ve yabancı onlarca yazıya denk geldim. Her yazar biraz da kendi perspektifinden bakarak durumu değerlendirmişti. Blogların bugün sahip olduğu etkinlik elbette yadsınamaz ancak önceki günlerine dönemeyeceği de gün gibi görünüyor.

Bu yazımda, yıllardır beni takip eden okuyucularıma nelerin değiştiğini, eskisi gibi neden yazamadığımı anlatmak istiyorum.

Bu blogun temellerini 2007 yılında, üniversite bilgisayar labaratuvarında atmıştım. O zaman neler yazacağımı bilmeden 3 basit adımda kurmuştum bu bloğu. MaFiAMaX kullanıcı adımı hiç düşünmeden blog adresi olarak belirlemiştim. O zamanlar belli bir konsept düşünmediğim için isme de önem vermemiştim. Bugün bakıldığında da belli bir konsepti olmayan bir bloga sahibim. Blog yazmaya başladıktan hemen sonra, yazılımsal anlamda bazı ihtiyaçlarımın doğduğunu farketmiştim. Artık, Blogger'ın bana hazır sunduğu özellikler yetmiyordu. Araştırmacı ve meraklı kişiliğimin de yardımıyla Blogger'da bir çok özelliği ilk uygulayıp, sonrasında da okuyucularıma sunmaya başladım. Zaman geçtikçe hevesim artıyor, sabaha karşı saat üçlere kadar yazı yazdığım oluyordu. Bilhassa yabancı kaynakları takip ediyor, makaleler okuyor, deneysel çalışmalar yapıyordum. Bitmek bilmeyen heves ve güç vardı içimde. Yavaş yavaş Türk blog küresinde iyi yazılar yazan yazarları da keşfetmeye başlamıştım. RSS yayınımda 50'ye yakın blog bulunuyordu. Her blog arı gibi çalışıp sürekli yazı yayınlıyordu. Şimdi RSS yayınlarıma baktığımda blog çöplüğüne dönüştüğünü görmek üzüyor beni. Üniversite hayatımın bazı günlerinde 05:30'da uyanıp, akşam 20:30'da eve döndüğüm olsa da asla zamansızlık yaşamıyordum. Çünkü, arzularınızın önüne çok az engel çıkabiliyor, ben büyük bir şevkle yazıyordum. Aklıma bir konu geldiğinde, trende, minibüste veya okulda olmam farketmiyordu: hemen not defterimi açıp notlar alıyordum. Bazı yazılarımı tamamiyle not defterine yazıp evde sadece temize geçtiğim oluyordu :) Kimi zaman yitip gitmiş blogları gördüğümde, çocukların bağıra çağıra aldırdıkları oyuncaklarını hevesleri geçtiğinde ortalığa atmasına benzetiyorum. İnsanoğlunun ilgisinin hiç bir zaman sabit kalmadığını biliyorum. Değişen ve gelişen çevreye ayak uydurduğumuz için ilgi alanlarımız da sabit kalmıyor. Ben, 2009 yılında okulu bitirdiğimde yoğun bir şekilde yaşamıştım bunu. Artık birinci önceliğim mesleğimi yapabilmekti. Öyle ya, 4 sene dirsek çürütmüş, binlerce kilometre yol katetmiştim. Kaybedecek zaman olmadığı için tek hedef iş bulmaktı, tabi bir de askerliği yapmak. Askerlik, yüksek lisans derken çok şükür 2011 Haziran'ında işe başladım. Zamanın su gibi geçtiği şu bir yıla baktığımda zamanım olduğu halde blog yazamadığımı farkettim. Ayda 20 yazı yazdığım günlere bakınca yılda 16 yazı oldukça az değil mi :(

Peki zamanım olduğu halde blog yazamamamın sebebi ne olsa gerek?

  1. Bilgisayara bakamamak. Evet, benim meslek hastalığım bilgisayara bakamamak :) Blog yazmama engel olan en önemli sebep... Gün boyunca, herkesten çok ona baktığım için eve geldiğimde kapalı monitöre bile tahammül edemiyorum.
  2. Blog küredeki cansızlık ister istemez etkiliyor insanı. Heyecanla takip ettiğim bir çok yazar ununu eleyip eleğini asınca yalnız kalmış hisettim kendimi. Yazıların hak ettiği ilgiyi görmemesi de hevesi kursakta bırakabiliyor.
  3. Mesleğim gereği bedensel olarak oturmaktan yorulmak (sakın gülmeyin, gerçekten de oturmak bünyeye pek iyi gelmiyor) dışında bir şey olmuyor. Fakat zihnen yaşadığım yorgunluk hayat enerjimi emip götürüyor. Mimarların bitmek bilmez istekleri hayat törpüsü oluyor (aranızda mimarla varsa kusura bakmasın). Bazen, hafta boyu ne bir yazı okuyabiliyorum ne de haberleri takip edebiliyorum. Gündemden uzaklaştıkça da yazma kabiliyeti de köreliyor.

İşte böyle anacım. Daha yazacak çok şey var ama ne size o kadar uzun yazıyı okuyacak sabır ne de ben de güç var. Zor bela monitörüne baktığım bilgisayarımdan bir durum değerlendirmesi yazıp sizlere sunmaya çalıştım.

Saygılarımla.
Anda baru saja membaca artikel yang berkategori Blog Hakkında dengan judul Neden Yazamıyorum?. Jika kamu suka, janganlike dan bagikan keteman-temanmu ya... By : En Kolay Yolu
Ditulis oleh: blogger -

Belum ada komentar untuk "Neden Yazamıyorum?"

Yorum Gönder