Zamansız ve en olmadık yerde yeşeren düşlerim var hala.
Anneannemin ebegümecileri gibi ayrıksı,biçim biçim ve her yere kök salabilen duygularım var.
Demek ki diyorum demek ki hala ölmeden önce ölenlerden değilim.
Yaşıyorum...Alabildiğine severek,alabildiğine öfkelenerek,çığlık çığlığa...
Yaşamak ağrısı dolandı boynuma.
Demek ki diyorum demek ki malik sanıyorum kendimi kendime hala.
Ama bir o kadar kiracı hissediyorum aklıma.
Bu kavga ne zaman bitecek acaba.
Gerçi hiç de rahatsız olmuyorum galiba
Demek ki diyorum demek ki yaşamak ağrısı asılmış boynuma.
Öyle bi asılmış ki boğuluyorum adeta.
Oturduğum yerden sanki daima koşuyorum.
Genzimi yakıyor kurduğum bütün büyük harfli cümleler.
Sonra bir gün Babam çıkıyor kapıdan sanki gelmeyecek gibi gidiyor.
Aslında sık sık geleceğim diyerek gidiyor ama hep böyle olur zaten.
Sık sık gelecek gibi gitmiyor mu her giden?
Ama benim babam başka tabi diyorum içimden.
Oysa değil.Hiç bir insan başka değil.Hepsi hepsi bir nefes bir de nefis...
İşte bu kadar...
Sadece bu kadar... Sadece bu kadarım...Sadece bu kadarsın.Bu kadarız ve sen dünyaları bize dar etmek için,kimsesiz kalalım diye Ben,ve bir gece ansızın sırtını dönersin belki diye korkuyla bazen...Ya bir gün arkasını dönerse diye...
Dönüp de giderse diye...
Ya hiç gerçekten gelmediyse diye...
Ne git diyebiliyor insan ne güle güle.
Ne zaman soluklanacağım?
Ne zaman soluklanacağız?
Ne zaman bütün misafirler gidecek ve başbaşa kalacağız?
Hani bütün yollar birdi?
Bu binlerce yol ayrımı neyin nesi?
Hangisi sonsuz?Hangisi özgür?Hangisi gerçek?
Bir dört yol ağzındayım şimdi,ağzındayız.
Topun ağzındayız sevgilim.
Biz şimdi kocaman bir eyvahın tam ortasındayız.
Anneannemin ebegümecileri gibi ayrıksı,biçim biçim ve her yere kök salabilen duygularım var.
Demek ki diyorum demek ki hala ölmeden önce ölenlerden değilim.
Yaşıyorum...Alabildiğine severek,alabildiğine öfkelenerek,çığlık çığlığa...
Yaşamak ağrısı dolandı boynuma.
Demek ki diyorum demek ki malik sanıyorum kendimi kendime hala.
Ama bir o kadar kiracı hissediyorum aklıma.
Bu kavga ne zaman bitecek acaba.
Gerçi hiç de rahatsız olmuyorum galiba
Demek ki diyorum demek ki yaşamak ağrısı asılmış boynuma.
Öyle bi asılmış ki boğuluyorum adeta.
Oturduğum yerden sanki daima koşuyorum.
Genzimi yakıyor kurduğum bütün büyük harfli cümleler.
Sonra bir gün Babam çıkıyor kapıdan sanki gelmeyecek gibi gidiyor.
Aslında sık sık geleceğim diyerek gidiyor ama hep böyle olur zaten.
Sık sık gelecek gibi gitmiyor mu her giden?
Ama benim babam başka tabi diyorum içimden.
Oysa değil.Hiç bir insan başka değil.Hepsi hepsi bir nefes bir de nefis...
İşte bu kadar...
Sadece bu kadar... Sadece bu kadarım...Sadece bu kadarsın.Bu kadarız ve sen dünyaları bize dar etmek için,kimsesiz kalalım diye Ben,ve bir gece ansızın sırtını dönersin belki diye korkuyla bazen...Ya bir gün arkasını dönerse diye...
Dönüp de giderse diye...
Ya hiç gerçekten gelmediyse diye...
Ne git diyebiliyor insan ne güle güle.
Ne zaman soluklanacağım?
Ne zaman soluklanacağız?
Ne zaman bütün misafirler gidecek ve başbaşa kalacağız?
Hani bütün yollar birdi?
Bu binlerce yol ayrımı neyin nesi?
Hangisi sonsuz?Hangisi özgür?Hangisi gerçek?
Bir dört yol ağzındayım şimdi,ağzındayız.
Topun ağzındayız sevgilim.
Biz şimdi kocaman bir eyvahın tam ortasındayız.
Anda baru saja membaca artikel yang berkategori dengan judul
. Jika kamu suka, janganlike dan bagikan keteman-temanmu ya... By : En Kolay Yolu
Ditulis oleh:
blogger 1 -
Belum ada komentar untuk " "
Yorum Gönder